
Vaskülit Nedir?
Kan damarında iltihap ile sonuçlanan farklı birkaç durumun genel adına vaskülit denir. Buna anjiyit veya arterit de denilebilir. Vaskülit damarlarında ya da arterlerde oluşabilir. Birden fazla türü vardır. Bu türlerin belirtileri ve nedenleri farklıdır.
Vaskülitin türleri nadirdir ve ortaya çıkma sebepleri bilinmez. Her cinsiyette ve yaşta görülebilir. Fakat hastalığın bazı türleri yalnızca belli bir gruptaki insanlara etki eder. Örneğin, Kawasaki olarak bildiğimiz hastalık sadece çocuklarda görülürken, dev hücreli arterit olarak adlandırdığımız hastalık 50 yaş üstündeki bireylerde gelişir.
Vaskülit Belirtileri Nelerdir?
Vaskülitin belirtileri, türüne göre değişiklik gösterebilir. Bazı vaskülit türleri hiçbir belirti vermezken, bazı durumlarda ciddi sorunlar meydana gelebilir. Ortak belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Ateş
- Baş Ağrısı
- Yorgunluk
- Kilo Kaybı
- Eklem Ağrısı
Bunlar haricindeki diğer belirtiler, vaskülitin vücudun hangi bölgesine etki ettiğine bağlı olarak değişebilir. Örneğin:
- Sindirim sistemi rahatsızlığında mide ve bağırsak düzeni bozulur. Yemek sonrasında mide ve bağırsak ağrısı olur. Ülser ve gastrit gibi riskler mevcuttur, dışkılama anında kanama olabilir.
- Kulaklara etki eden vaskülit; baş dönmesi, çınlama ve geçici işitme kaybı gibi şikayetlere yol açabilir.
- Göze etki eden vaskülit; yanma, kaşıntı ve kızarıklık gibi belirtiler ile açığa çıkar. Hatta geçici ya da kalıcı görme kayıplarına sebep olabilir.
- El ve ayağa etki eden vaskülitler uyuşukluk hissi yaratabilir.
- Akciğerin etkilenmesi halinde nefes darlığı sorunu açığa çıkabilir.
- Deride meydana gelen vaskülit halinde deri altında gelişen kanamaya bağlı kırmızı leke oluşumları gözlemlenebilir.
Vaskülit Tanısı Nasıl Konulur?
Vaskülitin tanısı fiziksel muayene ve birtakım laboratuvar testlerinin yapılmasıyla konabilir. En yaygın uygulanan testler; biyopsi ve anjiyodur. Biyopsi ile mikroskop altında incelenmesi için şüpheli bölgeden bir parça alınır ve incelemenin ardından hastalığa dair fikir elde edilir. Kan damarındaki anormalliklerin açıklanması için ise anjiyografi yapılır. Buradaki amaç, X-ray ışınları ile damarların görüntülenerek tanı konmasını sağlamaktır. Bunların yanı sıra; kan sayım testleri de tanı koymaya yardımcı olacaktır. Etkilenen damarın türü, doktorların vaskülitin türünü teşhis etmesini sağlar. Küçük damarlara etki eden vaskülitlerin bulunması için deri ve böbrekten biyopsi; orta büyüklükteki damarda teşhis için deri, sinir ve beyinden biyopsi yapılır. Biyopsiye anjiyografi de eşlik edebilir. Böylelikle hastalık tespit edilmiş olur.
Vaskülit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Vaskülit tedavisinin uygulanabilmesi için öncelikle türünün doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Steroidler, vaskülitin birçok türünde önemli bir yere sahiptir. Tedavi süresi ve dozu hastalığın hangi seviyede olduğuna ve hangi tür olduğuna göre değişiklik gösterecektir. Bu ilaçların kullanımı, iltihabın azaltılmasına yardımcı olur; fakat uzun süreli kullanılması halinde yan etkileri açığa çıkacaktır. Bazen de bağışıklık baskılayan ilaçların kullanılmasıyla tedavide başarı sağlanabilir. Bu steroid tutumlu tedavi olarak da bilinir.
Siklofosfamid, bu ilaç sınıfında yer alan en yaygın ve güçlü olandır. Çok ciddi olan vaskülit türlerinin tedavisi için bu tür ilaçların desteği alınır. Risk durumu daha az olan hastalıklar için de dozu az olan bağışıklık baskılayıcı ilaçlar tercih edilecektir. Eğer, vaskülit çok şiddetli ise ve bazı zararlar vermişse yalnızca cerrahi müdahale düzeltmeye yardımcı olacaktır.