Böbrek Kanserine Neden Olabilecek Durumlar Neler?
Birçok kanser örneğinde olduğu gibi, böbrek kanserinin de nedeni tam olarak bilinememektedir. Yapılan araştırmalar, bazı durumların risk oluşturabileceğini gösteriyor. Bu risk faktörlerinden bazılarını aşağıda açıkladık:
- İlerleyen yaş, her kanserde olduğu gibi böbrek kanserine de neden olan önemli bir unsurdur.
- Sigara kullanan kişilerin böbrek kanseri ile karşı karşıya kalma olasılığı iki kat daha fazladır. Günlük tüketilen tütün miktarı ne kadar artarsa ve tüketim süresi uzarsa risk çok daha fazla artar.
- Özellikle kadınlarda gelişen obezite, kanserin oluşum riskini yükseltir.
- Yüksek tansiyon hastalarının, bu kansere yakalanma riski çok daha yüksektir.
- Böbrek yetmezliğine bağlı olarak düzenli diyalize giren hastalarda; böbrek kisti ve kanseri ile daha sık karşılaşılır.
- Genetik rahatsızlıklar ile doğan kişilerde böbrek kanseri gelişme riski belirgin bir şekilde artar. Bu sınıfta olan hastalar ve ailelerinin yakın takip edilmesi tavsiye edilir.
- Geçmişte ışın tedavisi almış veya başka bir nedenden dolayı radyasyona maruz kalmış kişilerin böbrek kanserine yakalanma riski yüksektir.
- Çelik, petrol, kadmiyum ve kurşun maddeleri ile uğraşan endüstrilerde çalışan ve asbeste maruz kalan kişilerde böbrek kanseri görülme ihtimali yüksektir.
En Önemli Belirtilerinden Biri Yüksek Tansiyon!
Böbrek kanseri, erken evrede şikayetlere yol açar; ancak her zaman belirti vermeyebilir. Tesadüfen tespit edilen böbrek kanserinin tedavisi daha kolaydır ve kanseri tamamen önlenmesi durumu mümkündür. İlerleyen böbrek kanserlerinde ise hastaların yalnızca %6 ila %10’unda; kanlı idrar, yan bölgelerde ağrı ve ele gelen kitle gibi durumlar söz konusudur. Bu belirtiler hastalığın ilerlediği anlamına gelir. Bunun haricinde; hastaların %30’unda ise yüksek tansiyon, kansızlık, ateş yorgunluk ve kilo kaybı şikayetler gelişir.
Ameliyat Sırasında Kaslar Zarar Görür mü?
Böbrek kanserlerinin standart tedavi yöntemi cerrahidir. Kanserin olduğu evre, var olan kitlenin büyüklüğü, kitlenin hangi böbreğe yerleşmiş olduğu ve kitle sayısı gibi unsurlar göz önünde bulundurularak; böbreğin tamamı veya yalnızca bir kısmı kapalı yöntem ile alınır. Açık yöntem ile yapılan böbrek ameliyatında bel kısmındaki kasların kesilmesi gerekeceği için, laparoskopik (kapalı) ameliyat tercih edilir. Böylece; hiçbir kasın kesilmesine gerek duyulmaksızın, tedavisinin yapılması mümkündür. Hastanın iyileşme süreci oldukça hızlıdır ve günlük yaşamına bir an önce dönebilir.
