Miyopi, hipermetropi ve astigmat tedavisinde kornea yüzeyini yeniden şekillendirmede kullanılan bir yöntemdir. Bu tip kırma kusurları olan birçok hasta, gözlükleri ve kontakt lensleri sayesinde net görmeye sahip olur. Ancak bazı erişkinler işleri ve kariyerleri nedeniyle, gözlük kullanmadan mümkün olabilecek en net görmeye ihtiyaç duyarlar. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, kırma kusuru olan hastaların %75’i gözlük veya kontakt lens olmaksızın görmeyi tercih ediyor.
Miyopi, hipermetropi ve astigmat tedavisinde kornea yüzeyini yeniden şekillendirmede kullanılan bir yöntemdir. Bu tip kırma kusurları olan birçok hasta, gözlükleri ve kontakt lensleri sayesinde net görmeye sahip olur. Ancak bazı erişkinler işleri ve kariyerleri nedeniyle, gözlük kullanmadan mümkün olabilecek en net görmeye ihtiyaç duyarlar. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, kırma kusuru olan hastaların %75’i gözlük veya kontakt lens olmaksızın görmeyi tercih ediyor.
Excimer Laser, 20 yaş üzerinde olan, işlemi engelleyecek başka bir göz hastalığının olmadığı kişilerde uygulanabilir. Hastanın, katarakt veya kataraktın başlangıç safhası olan nükleer skleroz sorunu olmadığı müddetçe tedavi açısından bir üst yaş sınırı yoktur.
Günümüz excimer laser tedavisinde iki teknik uygulanır:
- Yüzeyel yapılan tedaviler EPILASEK-LASEK - PRK (Kırma kusurlarının yüzeyel tedavisi)
- PTK (Korneal leke düzensizliklerinin tedavisi).
Daha derine yapılan LASIK (Stromal kornea cerrahisi) ise, daha yüksek numaralı kırma kusurlarının tedavisinde kullanılan bir yöntem.
EPILASEK-LASEK - PRK ve LASIK tedavileri, kırma kusurlarının (miyopi, hipermetropi, kompoze veya basit astigmatizma) tedavilerinde kullanılan yöntemler. Her iki yöntemin de birbirlerine göre avantajlı ve dezavantajlı yönleri mevcut.
LASIK tedavisi, bir mikrokeratom cihazı ile excimer lazerin beraber kullanıldığı bir teknik. Günümüzde giderek yaygınlaşmasındaki en önemli etken, korneada belli bir kalınlıktaki dokunun kaldırılıp, menteşe denilen kısmın bırakılarak bir flep (kapak) oluşturulmasını sağlayan lazer ve otomatik mikrokeratomlardır.
LASIK tedavisinde her ne kadar flebin hazırlanması önemli olsa da, kırma kusurunu düzelten tedavi, açılmış olan yatağa yapılan excimer lazer uygulamasıyla mümkündür.
Refraktif cerrahide excimer laserlerin keşfi ile başlayan süreç, LASIK tedavisi ile daha geniş bir bakış açısını da beraberinde getirdi. Keratomlar ile lazerlerdeki gelişmeler bugün yeni jenerasyon lazerlerle birleşince hastaları tatmin edici sonuçlar da arttı. Özellikle kapak hazırlamada femtosaniye lazerlerin kullanılması komplikasyon oranını azaltırken, daha ince kapak hazırlanmasına da olanak verdi.
Refraksiyon kusurlarının (özün ışığı doğru şekilde odaklayamaması sonucunda ortaya çıkan görme sorunları) düzeltilmesindeki en önemli gelişme ise, kuşkusuz femtosaniye lazerler ile yeni jenerasyon excimer lazer cihazlarının beraber kullanımı. Yine günümüzde gelişen cihazlar yardımı ile (topografi ve wavefront analizi) kişiye özel tedaviler de uygulanabiliyor.
- Operasyon sonrası ağrı yapmaz.
- Belirtilerdeki şiddet geriler.
- Bulanıklık olmaz.
- Astigmatik tedavi uygulanabilir.
- Damla gibi ilaçların kullanma sürelerini kısaltır.
PRK korneanın en dış tabakası olan epitelin kazınmasıyla yüzeye yapılan bu tedavi, günümüzde giderek eski önemini kaybediyor. Bunun başlıca nedeni, yüksek dioptirili tedavilerde haze denilen bulanıklıkların ortaya çıkabilmesi. Ayrıca epitelin kaldırılmış olması sonucu, hastaların ilk 48 saatte değişen seviyelerde ağrı hissi duymaları da az tercih edilmesinde bir etken.
PRK’nın avantajı ise 7-9 mm’ye kadar tedavi edilecek optik zonun genişletilebilmesidir. Bugün için PRK 4 dioptiriye kadar olan miyopi, hipermetropi ve astigmatizma tedavilerinde, ağrı dışında diğer komplikasyonların az olması nedeniyle tercih edilebilir.
PRK, düşük dioptirili kırma kusurları tedavisinde güvenilir ve efektif bir yöntem. Post operatif ağrı ve yara iyileşmesinin iyi takip edilmesi, gözyaşı film tabakasının analizi ve post operatif damlaların uygun biçimde kullanılmasıyla güvenli olarak uygulanabilir.
LASEK ise, epitelin alkol debridmanı ile flep olarak kaldırılmasına dayanır. Laser uygulaması sonrası bu flep kapatılır. PRK ile benzer bir uygulama olmasına rağmen flep nedeniyle eğrinin düzgün olduğu söylenmektedir.
PRK’daki cerrahi teknik uygulanarak;
- Ön korneada travma ve lekeler sonrasında oluşan bulanıklıklar
- Korneal enflamasyonlar
- Tekrarlayan epitel ülserleri
- Korneal distrofiler
- Dejenerasyonlar
- Bant keratopatiler
tedavi edilebilir.
Wavefront; excimer laser teknolojisinin zaman içinde büyük değişiklikler ve ilerlemeler kaydetmesiyle ortaya çıkmış bir yenilik. 2000 yılı başlarında gözün optik sisteminin sadece gözlük numaralarından ibaret olmadığı, daha farklı optik sapmaların (aberrasyonların) da ölçülebildiği gösterilmiştir. Wavefront aberrometre denilen cihazlar ile gözün miyop, hipermetrop ve astigmat haricindeki diğer optik sapmalarının varlığı da tespit edebilir ve tedavi edilebilir duruma gelmiştir.
Wavefront teknolojisinin kullanımındaki amaç; kişinin sadece kırma kusurunu düzeltmek değil, farkı aberasyonlarını da düzelterek daha iyi bir görme kalitesi sağlamaktır. Fakat görme kalitesi, optik sistemin mükemmelliği yanında diğer sistemlerin de mükemmelliğine dayanır. Yakına uyum refleksi, retina sağlığı, iki gözün birlikte görmesi ve göz-beyin iletişiminin birlikte mükemmelliği, görme kalitesinin performansını en üst düzeylere çıkabilir.
Sağlam bir dokuya yapılan excimer laser refraktif cerrahi tedavisinin teknolojik aletler yanında iyi eğitilmiş ve deneyimli hekimlere ihtiyaç gösterdiği bir gerçektir. Hekimlerin ve hastaların doğru yönlendirilmesi, komplikasyonların azalmasını ve her iki taraf için de tatmin edici sonuçların elde edilmesini sağlar. Komplikasyonların azalması ve iyileşme sürecindeki hızlanma kişilerin günlük yaşantılarına en kısa sürede dönmelerine olanak verir.