
Çocukları Vegan Beslemek Sağlık Açısından Doğru mu?
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Sultan Kaba, çocuklarda vegan beslenme hakkında önemli bilgiler verdi.
Çocukların vegan yetiştirilmesi konusu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanları ikiye bölüyor. Vegan beslemek sağlık açısından doğru mu?
Vegan beslenmenin çocukluk çağında büyüme ve gelişme üzerine etkilerinin uzun dönemde güvenli olduğuna dair henüz elimizde bilimsel kanıtlar yok. Ayrıca önerebilmemiz için, klasik beslenme modeline üstünlüğünün de bilimsel olarak kanıtlanmış olması gerekir.
Vegan beslenmek çocukların gelişimini ve boy uzamasını etkileyebilir mi?
Evet, etkileyebilir. Çocukluk çağının yetişkin dönemden en önemli farklarından biri vücut büyümesinin ve beyin gelişiminin hızlı olmasıdır. Büyüme konusunda genetik, beslenme ve hormonların rolü çok büyük. Bu açıdan özellikle çocuklar için vegan beslenme şekli protein ve mikronutrientlerin eksikliği açısından bir risk oluşturabilir. Protein eksikliği büyüme geriliğine yol açabileceği gibi, vitamin ve mineral eksikliklerinin de katkısıyla büyümede gerekli hormonların yapımında ve etkisinde de azalmaya yol açarak sağlıklı büyümeyi aksatabilir.
Vegan beslenen bir çocuğun gelişimi ideal boy kilo eğrisinin altında kalıyorsa yeterli beslenmiyor diyebilir miyiz?
Beslenme yetersizlikleri büyüme geriliği olan çocuklarda en sık karşılaştığımız nedenlerden biri. Öncelikle vegan beslenme bir yaşam biçimi. Karşımızda bir çocuk olduğunu düşünürsek anne babaların çocuk adına, hem uygulamada zorluklar taşıyan, hem de çocuğun vücut sağlığı üzerine olumsuz sonuçları olabilecek bir yaşam biçimine karar vermeleri çok doğru değil. Ancak yine de bu konuda ısrar söz konusu ise, vegan beslenme biçimini benimseyen ailelerin çocuklarının sağlık kontrollerinin mutlaka daha sıkı bir şekilde yapılması gerekir. Vegan beslenen çocuklarda kalsiyum, B12, çinko ve demir eksikliği riskleri daha fazla. Bu takviyelerin ilaç şeklinde sürekli alınması gerekir ki, bu da çocuklar açısından zor olabilir. Biz yetişkinler için de ilaç uyumu en büyük zorluklardan biri. O nedenle çocukların sürekli ilaç kullanmaya uyum sağlamaları anne ve babalar açısından da zorlayıcı bir durum.
Bir çocuğun ek gıdaya geçiş döneminde ve sonrasında beslenme rutini nasıl olmalı?
İlk 6 ay kesinlikle sadece anne sütü ile beslenmeli. Anne de gebeliğin başından itibaren ve emzirdiği sürece dengeli ve yeterli beslenmeli. Mikronutrient eksiklikleri giderilmelidir. 6 aylık olduktan sonra tamamlayıcı beslenmeye başlanmalı ancak anne sütü 2 yaşa kadar sürdürülmelidir. Anne sütüne ek olarak, güvenli ve temiz gıdalar çocuğun verdiği tepkiler ve çiğneme becerisi göz önüne alınarak, miktar ve çeşitlilik açısından kademeli bir şekilde artırılmalıdır.
Çocukluk çağı beslenmesinde 4 ana besin (ekmek ve tahıl grubu - sebze meyve grubu - et grubu - süt grubu) mutlaka yer almalıdır. Öncelikle kahvaltı vazgeçilmez öğün olmalıdır. Gece uzun süren açlık sonrası beynin ihtiyacı olan ilk enerji kaynağı kahvaltı öğünü ile sağlanmalıdır. Kahvaltıda yumurta, gün içinde ara öğünlerde yoğurt çocukların sevdiği ve anne açısından hazırlanması kolay besinlerdir. Doğru beslenme davranışı geliştirmek istiyorsak çocuklar hazırlanan besinlerin tamamının tüketilmesine zorlanmamalı, beslenmeyi öven davranışlardan da kaçınılmalıdır.
Çocukların ihtiyacı olan besinler sadece bitki bazlı gıdalardan alınabilir mi yoksa çocuğun et ve süt ürünlerine de ihtiyacı var mıdır?
Sadece bitkisel kaynaklarla dengeli beslenme sağlayamayız. Hayvansal ürünlere de ihtiyaçları var. Örneğin, demir hem baklagillerde hem et ürünlerinde var deniyor ancak vitamin minerallerin biyoyararlanım dediğimiz bir süreci var. Baklagille bağırsağa gelen demir, kırmızı et ile bağırsağa gelen demir kadar iyi emilemeyebilir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde de anne sütünün içeriğinin demir ve B12 vitamininden zengin olması, bizim dışaridan ilaç şeklinde vermemize göre daha etkin olacaktır.
Mesela çocuk inek sütü yerine sadece badem, soya, yulaf sütü gibi ürünler tükettiğinde yeterli kalsiyumu almış olur mu ya da gerekli kalsiyumu alması için ille de inek sütü, peyniri, yoğurdu mu tüketmesi gerekir?
Bitki bazlı sütlerde kalsiyum yok denecek düzeyde. Kalsiyum beyin gelişimi, kemik sağlamlığı, büyüme hususunda çok gerekli. O yüzden hayvansal kaynaklara ihtiyaç var. Ancak süt ya da yoğurt ya da peynir konusunda üçünden biri arasında tercih yapılabilir. Çocukluk çağında 3 yaştan ergenlik dönemine kadar ortalama 600 mg/gün gibi kalsiyuma gereksinim duyulur. Ergenlikte bu ihtiyaç iki katına çıkar. Yeterli kalsiyum alımı için günde 2-3 porsiyon süt ürünü tüketilmelidir. (Bir bardak süt ve yoğurtta 300 mg, bir kibrit kutusu peynirde 200 mg kalsiyum vardır).
Et tüketmeyen, doğumundan itibaren vegan beslenen çocuklarda sonraki yıllarda sağlık sorunları görülme riski daha mı fazla?
Her ne kadar vegan beslenmede kalp sağlığı üzerine olumlu etkilerden bahsedilse de yasaklı beslenme modellerinde besin eksikliklerinin sonuçları da üzücü olabiliyor. Potansiyel eksiklikler açısından denetleme ve eksikliklerin düzenli olarak takviye edilmesi her zaman uygulanamayacağı için özellikle kemik sağlığı ve beyin sağlığı üzerine olumsuz etkileri çok muhtemeldir. Ders başarısı ve sosyoentelektüel kapasitede kayıplar da yine maalesef olabilir.
Çocukların henüz kendi tercihlerini yapamayacak yaşlarda vegan ya da et yiyen diye ayrılması doğru mu?
Klasik beslenme şekline üstün olduğu kanıtlanmamış ve yasaklardan oluşan bir beslenme biçimi, özellikle çocukların yasaklara karşı çok direnç gösterip tam tersi davranışları göstermeye eğilimli olduklarını düşünürsek, kişilik gelişimlerini de etkileyebilir. Ergenlik döneminden sonra çocuk kendi isterse böyle bir tercih yapabilir. Çocukluk döneminde yönlendirme yapmaktan kaçınmak bana daha doğru geliyor. Ebeveynlerinin beslenme şekli, hem çocukluk döneminde hem de çocuk yetişkin olduğunda besin tercihleri üzerinde etkili olabiliyor. Bu açıdan da çocuk büyüyünce hayvansal ürünler tüketmeyi doğru bulsa da, çocukluk döneminde ailede uygulanan vegan beslenme tutumundan dolayı, damak tadı gelişmemiş olmadığı için hayvansal gıdaları yemeyebilir.
Çocuklar için Uzman Diyetisyenden Tavsiyeler (Dyt. İrem Aksoy)
- Sağlıklı beslenmeyi ve öğün atlamamayı öğrenmeli
Öğrenme çağında olan çocuğa, beslenme ve sağlıkla ilgili temel bilgileri ilk olarak ailenin ve daha sonra ise okulda öğretmenlerinin vermesi gerekir. Ayrıca çocuğa beslenmesi için zaman ayarlaması yapması, öğün atlamaması ve kendi beslenmesi hakkında sorumluluk alması gerektiği öğretilmelidir. Uzun süre açlık yaşayan çocuklarda dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü ve bedensel güçsüzlük gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.
Okulda ya da evde ailesi-öğretmenleri tarafından çocuğun günlük alması gereken enerji ve besin ögeleri ayarlanıp yeterli bir şekilde tüketilmesi sağlanmalıdır. Ek olarak hem okulda hem de evde besinlerin yararlarından bahsedilmeli ve çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmesinde yardımcı olunmalıdır.
- Kahvaltı ile güne başlamalı
Bütün gece besin alımı olmadan aç kalan vücudun, sabah kahvaltısına ihtiyacı vardır. Güne istediği bir kahvaltı seçimiyle başlamalıdır; peynirli tost, meyveli yoğurt-süt veya ballı süt gibi. Sabah kahvaltısını atlayan çocuklar akademik olarak daha başarısız olabilir.
- Besinlerin sağlığa olan yarar ve zararlarını öğrenmeli
Çocukların beslenme alışkanlığı diş sağlığı için de önemlidir. Daha az şekerli ve basit karbonhidratlı besinler, daha çok süt ürünleri tüketmesi önerilmelidir. Gazoz gibi asitli ve şekerli içecekler, bisküvi gibi paketlenmiş ve işlenmiş gıdalardan uzak durmaları gerektiği öğretilmelidir.
- Ana öğünlere ek olarak ara öğünler planlanmalı dolayısıyla çocuğun açlık süresi ve kan şekeri dengesi kontrol altına alınmalıdır. Ara öğünlerde paketlenmiş ve sağlıksız gıdalar yerine kuruyemişler, taze ve kuru meyveler, süt, yoğurt, ayran veya ev yapımı kek, börekler gibi sağlıklı atıştırmalıklar planlanmalıdır.
- Okul veya evde tükettikleri besinler denetlenmeli
Okullarda tükettikleri yemeklerin yeterli ve dengeli olmalarının yanında yemeklerin temiz ve sağlıklı şekilde hazırlanmış olmasına dikkat edilmelidir. Günümüzde çocuklar hem okulda hem de dışarda arkadaş ve aileleriyle birlikte hızlı yemek sistemine yöneliyor. Bunların çoğu beslenme açısından uygun değil ve çocukların porsiyon kontrolü sağlamalarını olumsuz etkileyebiliyor. Okul çağı çocuklarının beslenmelerinde bulunan besin grupları açısından değerlendirme yapıldığında, tahıla dayalı olduğu, hazır meyve suyu, şeker, bisküvi, poğaça, cips gibi sağlıksız besinlerin fazlaca yer aldığı gözlemlenebilir. Bu nedenle beslenme çantalarının hazırlanması ya da okulda ulaşabilecekleri besinler konusunda anne ve sınıf öğretmenleri bilinçlendirilmeli, konuya hâkim beslenme uzmanlarından destek alınmalıdır.